27 Kasım 2010 Cumartesi

Zeki, çevik ama ahlaksızım

Bakın aklıma ne geldi gecenin 23:34 pieminde. Ahlak. Bende olmayan bir şey.

Ahlak; bir çeşit toplumsal öğreti. Dini kurallarla genellikle paralellik gösteren bir müessese.

Amma ben ahlaksızım. Kendi zekam dışında herbirşeyi hiçe saymışım.

Çünkü hayatım boyunca gördüm ki ahlak denen kavram sadece parasızlar için var. Zengin insanda, sosyetede, burjuvada kimse ahlak veya namus aramıyor. Zavallı, beş parasız bir genç kızı yabancı bir erkekle el ele tutuştu diye yerin dibine sokan toplum her gün farklı bir jigoloyla gezen ünlü bir kadını başının tacı yapabiliyor.

Kız kardeşi sevdiği adamla öpüştü diye onu öldürebilecek kadar zıvanadan çıkmış bir kürt genci, İngiltere'de kaçak çalışıyor ve o güzelim ingiliz pasaportu ve oturum hakkını alıp kraliçenin tacı altında yaşamak için 50 yaşındaki dul bir kadınla evlenebiliyor ve ömrünün geri kalanını dul kadının çocuklarını büyütmekle geçirebiliyor. Bakın sevgili Romalılar ne diyorum, iki çocuklu dul bir kadınla evleniyor. Aynı adam değilmiydi gerdek gecesinde gelin bakire çıkmadı diye ona kurşun yağdıran.

Kızına sürekli ahlaklı, namuslu olması yönünde telkinler veren bir baba, ailesiyle, yapmadığı ahlaksızlık kalmamış, tüm memleketin önünde her türlü rezilliğini ifşa etmiş eski vesikalı bir kadının sabah probramını hayranlıkla izliyor.

Demekki namus ve ahlak sadece garibanlar için varmış. Bunlar garibanların boynuna geçirilen birer tasmaymış. Biz de buna inanmışız. Ama artık ben inanmıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder